Yazılar

VİTAMİN D VE ÖNEMİ

Kalsiyum ve fosfor metabolizmasında çok önemli rolü olan D vitamini eksikliği kendisini kas ve kemik ağrıları adele krampları ile gösterebildiği gibi hiç bir belirti de vermeyebilir.

Eksikliği kanda D vitamin düzeyi ölçülerek saptanır.

Dvitamini yağda eriyen bir vitamindir.Cildimiz güneşin UVB ışınları sayesinde Dvitamini üretir. Bu üretim güneş ışınlarının dik  olduğu 11-15 saatleri arasında belirgindir.Üretilen Dvitamini böbreklerimizde aktifleşir ve görev yapmaya hazır hale gelir.

Dvitamini içeren gıdaların sayısının az olması ve yeterince güneşe çıkılmaması Dvitamini eksikliğine sebep olur.

Uzun sureli Dvitamini eksikliğinin sadece kemik erimesi(osteoporoz) değil meme kolon pankreas kanserlerini,hipertansiyon ve kalp hastalıklarını,Tip 2 diyabeti(şeker hastalığı), tiroid hastalıklarını ve depresyonu tetiklediği bilinmektedir.

Güneşli günler…

 

Uzman Doktor Demet Elvan
İç Hastalıkları Uzmanı

İletişim
Adres : İstanbul Cad. Tan Sokak Kemer Corner Sitesi İnci Blok No:23 Göktürk – Eyüp
Telefon : 0212 322 91 78
www.demetelvan.com

HEMATÜRİ (İDRARDA KANAMA)

Hematüri idrarda kan bulunması şeklinde açıklanır. Bu durum idrarda direkt gözle görülebileceği gibi idrar renginin normal olduğu durumlarda idrar tahlili ile de saptanabilmektedir.

Gerek böbrekle ilgili gerekse böbrek dışı sebeplere bağlı olan idrar kanamaları mutlaka ileri tetkik ile değerlendirilmelidir.

Böbrekle ilgili sebepleri sıralayacak olursak`;
-travma
-böbrek taşları
-glomerülonefritler
-enfeksiyon(pyelonefrit)
-böbreğin iyi ve kötü huylu tümörleri
-Damarsal hasarlar(vaskulit ve böbrek damarlarındaki pıhtılar)

Böbrek dışı nedenleri sayacak olursak;
-travma(örneğin idrar sondasına bağlı kanama)
-prostat ve mesaneye ait enfeksiyonlar
-İdrar kanalları ve mesaneye ait taşlar
-prostat ve mesane kanserleri
Hastalarımızca çok önemsenmeyen basit bir idrar tetkiki ile birçok hastalık komlikasyona sebep olmadan erken evrede saptanabilmektedir.

Sağlıklı günler

MİDENİZİN GİZLİ DÜŞMANI HELİKOBAKTER PİLORİ

İlkez 1982 ‘de keşfedilen   Helikobakter  pilori isimli bakteri, insan mide ve on iki parmak bağırsağında çeşitli hastalıklara yol açan bir mikroorganizmadır. Temiz olmayan yemek ve sularla (özellikle şehir şebeke suları) , kötü çevre koşulları,   enfeksiyonlu    bireyin  tükrük ve mide salgıları ile (örneğin kirli endoskoplar) , bakterinin bulaşıcılığı artmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı %20-50 iken, Ülkemizde her yüz kişinin %70-90’ında bu bakteri bulunmaktadır.

Helikobakter pilori, spiral şekilli ,  düşük oranda oksijen bulunan ortamlarda üreyebilen, salgıladığı enzimlerle, kendisine yaşama ortamı yaratan ve bulunduğu dokuda hastalık oluşturan bir mikroorganizmadır.   Mide ve- veya onikiparmak bağırsağına yerleşerek hastalık oluşturur. Salgıladığı  üreaz enzimi ile bazik bir ortam yaratarak Mide asidinden kendisini korur, proteaz ve sitotoksinlerle de doku hasarını başlatır.

MİDENİZİN GİZLİ DÜŞMANI HELİKOBAKTER PİLORİ       MİDE :  Büyük miktar yiyeceğin geçici olarak depolandığı , 1,5 – 4 litreye kadar sıvı tutabilen yiyeceklerin fiziksel ve kimyasal olarak parçalandığı bir organdır.Mide ve duodenum  (onikiparmak bağırsağı) iç yüzü  mukoza isimli bir örtüyle kaplıdır. Bu örtü sindirim sıvıları, hormonlar, hidroklorik asit,  mukus salgılayan hücreleri içerir. Helikobakter pilori bakterisi bu örtüdeki hücreler ile mukus salgısı arasına yerleşerek bazı enzimatik faaliyetler ile bulunduğu yerde  yangı (iltihap) oluşturarak mukoza bütünlüğünü bozar ve hastalık   oluşturur. Eğer yangı mide iç yüzünde ise gastrit, duodenum (onikiparmak bağırsağı) iç yüzünde ise duodenit (oniki parmak bağırsağında iltihap) oluşturur.

Bakteri hemen her zaman gastrit oluşturur. Bakteriyi taşıyanların %15’inde ise ülser (mide veya onikiparmak bağırsağında) oluşur. Özellikle çok fazla ağrı kesici, antiromatizmal ilaç, kan sulandırıcı ilaçlar ve kortizon  kullananlarda Helikobakter pilori bakterisi ülserin büyümesi ve ülsere bağlı kanamaların artışına sebep olmaktadır.

Helikobakter  pilori Dünya Sağlık örgütü tarafından 1994 ‘de mide kanseri için birinci derecede kanserojen olarak ilan edilmiştir. Mide kanseri, en sık görülen 4. kanser türüdür ve dünyada kanserden ölüm nedenleri içinde 2. sırada yer almaktadır. Mide lenfomaları da bu bakterinin sebep olduğu hastalıklar içinde yer almaktadır.

Helikobakter pilori , gastrit, ülser ve mide kanserleri  dışında aşağıdaki rahatsızlıklara da sebep olmaktadır:

  • Demir ve vitamin B12 eksikliği ve kansızlık
  • Kötü ağız kokusu.
  • Bazı cilt hastalıkları.
  • ITP ( idiopatik trombositopenik purpura) isimli kan hastalığı.
  • Ateroskleroz (damar sertliği)

Bakterinin midede kalış süresi uzadıkça , ilerleyen yıllarda bireyde hastalık görülme olsaılığı artmaktadır.Çocukluk yaşlarda bu bakterinin vücuda alınıp alınmadığına dikkat edilmeli ve mutlaka tam olarak tedavisi yapılmalıdır.

Bakteri nasıl tespit edilir ?

Karın üst kısmında rahatsızlık, yemek sonrası şişkinlik, gaz, bulantı, ağıza acı su gelmesi,şeklinde tarif edilen dispepsi varlığında , tıbbi muayene sonrası, pratik olarak nefes testi  veya dışkıda bakteri Antijen testi ile tespit edilir.Ayrıca endoskopik (gastroduodenoskopi) inceleme sırasında alınan doku örneklerinde de bakteri tespit edilmektedir.

Helikobakter pilori bakterisinin sebep olduğu hastalıklar içinde en önemlisi mide kanseridir. Mide kanseri için birinci derecede kanserojen Helikobakter  pilori olmakla beraber ayrıca ;

  • Tuzlu gıda tüketimi, ızgara et tüketimi, çiğ et, tütsülenmiş et tüketimi, sebze ve meyvenin az tüketilmesi ,
  • Daha önce midede ülser ve-veya polip saptanmış olması,
  • Pernisiyoz anemi (Atrofik gastrit zemininde gelişen B12 eksikliğine bağlı kansızlık),
  • A (+) kan grubuna sahip olmak,
  • Bazı genetik özellikler (BRCA1 -BRCA2 gen mutasyonları),
  • Birinci derecede akrabalarda mide kanseri görülmesi,
  • Sigara (günde 10 adet ve üstü)içilmesi,
  • Alkol tüketimi

mide kanserine yakalanma riskini arttırır.

 

Mide kanserleri çoğu kez erken evrede hiçbir semptom vermezler. Karın ağrısı, şişkinlik, iştahsızlık,kilo kaybı,erken doyma,kusma kansızlık, (özellikle erkekte demir eksikliği)ve yorgunluk şikayetleri ile başvurulduğunda hastalık ilerlemiş olmaktadır.

Kanserden nasıl  korunabilirsiniz?

  • Sigara ve alkol tüketiminizi sınırlandırın.
  • Katkı maddeli gıdaların tüketimini azaltın.
  • Hayvansal yağ ve kırmızı et tüketiminizi sınırlandırın.
  • Mutlaka düzenli egzersiz yapın.
  • Stresten ve aşırı yorgunluktan kaçının.
  • Günde 5-7 porsiyon taze sebze ve meyve tüketin.
  • Özellikle C ve D vitamininden zengin gıdaları sofranızdan eksik etmeyin (süt ürünleri,özellikle yoğurt, turunçgiller,kivi, brokoli).
  • Omega – 3’den zengin gıdaları ,(balık, ceviz,keten tohumu) haftada 3-4 defa tüketin.

UNUTMAYIN ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR . DÜZENLİ KONTROLLERDEN KAÇMAYIN.

ANEMİ (KANSIZLIK)

Halsizlik, bireylerin en sık tıbbi yardım istediği şikayetlerden birisidir. Birçok hastalık halsizlik yakınması ile belirti vermektedir. Halsizlik yakınmasına neden olan hastalıklar ele alındığında KANSIZLIK (ANEMİ) üst sıralarda yer alır. ANEMİ toplumumuzda ve dünyada oldukça sık görülen bir hastalıktır.Kan hastalıkları içinde en sık rastlanılan KANSIZLIK, kandaki hemoglobin miktarının veya kırmızı kan hücrelerinin (alyuvarların) azalmasıdır.

   ANEMİ (KANSIZLIK)Hemoglobin , kanımızdaki  alyuvarlarda bulunan, tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni  taşıma işlemini gerçekleştiren ,aynı  zamanda kana kırmızı rengini veren moleküldür.Anemi, hemoglobin miktarının kandaki düzeyi ölçülerek teşhis edilir.

      ANEMİ (kansızlık), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından  ,kan sayımı ile saptanan hemoglobin düzeyinin erkeklerde 13g/dl, kadınlarda 12g /dl’nin adlında olması olarak tanımlanır. Dünyada ,  anemi sıklığı kadınlarda % 30-40 erkeklerde ise % 20’dir.

 Anemi çoğu kez belirti vermemekle birlikte dokulara yeterli oksijen taşınmaması sonucu ortaya çıkan belirtilere sebep olmaktadır:

  • Halsizlik , yorgunluk,
  • Uyku hali,
  • Çarpıntı , nefes darlığı,
  • Baş ağrısı ,baş dönmesi,
  • Unutkanlık,dikkat eksikliği,
  • Ağız kenarında ve tırnaklarda çatlaklar,
  • Dilde renk değişikliği,
  • Ciltte solukluk,
  • Saç dökülmesi,
  • Tırnaklarda şekil bozuklukları,
  • Cinsel işlev bozuklukları

    Kansızlık yaşam kalitesini ve süresini olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Teşhis edildikten sonra mutlaka sebepleri araştırılarak tedavisi planlanmalıdır.

Anemiye sebep olan durumlar:

  • A- Kan yapımının (eritropoez) yetersizliği:
  • Temel besin maddelerinin eksikliği (Demir, Vitamin B12 , folik asit eksikliği ),
  • Kemik iliği hasarı (iyonize radyasyon ),
  • Kemik iliğinin yetersizliği (ilaç kullanımı, fibrozis, tümör yayılımları),
  • Kalıtsal bozukluklar,
  • Endokrin hastalıklar (hipofiz ve tiroid bezinin yetersizliği) ,
  • Böbrek yetersizliği,
  • B –Kanamalar
  • Akut (ani gelişen ) kan kayıpları,
  • Kronik(uzun sürede oluşan) kan kayıpları demir eksikliğine sebep olarak kansızlık oluştururlar,
  • Düzensiz adet kanamaları,
  • Sindirim sistemi kanamaları (aspirin ve ağrı kesici ilaçlarla oluşan kan kayıpları,yemek borusu iltihabı ve kanseri, gastrit,mide ülser ve kanserleri, kalın bağırsak kanserleri)
  • C- Kan yıkımları (Hemoliz)
  • Hemoglobin bozuklukları,
  • Damar hasarı ve kimyasal ajanlarla oluşan kan yıkımları,
  • Lenf kanserleri esnasında oluşan kan yıkımları,
  • Bağ dokusu hastalıkları (Lupus) seyrinde gelişen kan yıkımları,
  • Otoimmün sebepler,
  • Dalak büyümesi,

ANEMİ (KANSIZLIK)

     Kansızlığın en sık nedeni  demir eksikliğidir. DSÖ, ferittin testi ile tarandığı takdirde demir eksikliğinin yüz kişinin 40 ‘ında görüldüğünü tahmin etmektedir. Çocuklarda henüz kansızlığa yol açmamış hafif dereceli demir eksikliği, büyüme ve zihinsel gelişimi olumsuz etkileyebilmektedir. Erişkin kadınlarda ise gebelik ve ciddi spor hariç fiziksel  kapasiteyi  fark edilebilir bir şekilde etkilemesi pek beklenmez.

       Vücutta demir ihtiyacı, bebeklik ve hızlı büyüme dönemlerinde, kadınların adet dönemlerinde, gebelikte en yüksektir. Yetersiz demir alımı  demir eksikliğinin en yaygın sebebi olup diyetin demirden fakir ve emilimi iyi olmayan demir içeren gıdalardan oluşması ile ortaya çıkar. Karaciğer, koyun ve dana eti, ıspanak, enginar, kurubaklagiller(özellikle yeşil mercimek), kayısı, mürdüm eriği, siyah üzüm, fındık fıstık, demirden zengin gıdalardır.

     Çaydaki tannik asit, kahve ve kırmızı şarapta bulunan polifenoller, mandıra ürünlerindeki kalsiyum demir emilimini azaltır. Mide asidini azaltan ilaçlar da demir emilimini bozabilmektedirler.

     Demir eksikliği büyüme çağındaki çocuklarda, gebelerde kullanım artışına bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca kansızlık sebepleri içinde de belirttiğim gibi, kan kayıpları (kadınlarda adet kanamaları ve sindirim sisteminden kaynaklanan sinsi kanamalar) da demir eksikliğine sebep olmaktadır.